Ölmüş ve gömülmüş olacaksın değil mi? Kesinlike.
Ama sadece bedenin gömülüyor. Ruhun ise yaşamaya devam ediyor. Nereye gideceğiniz cebinde neler olduğuna bağlı...
Hayatın boyunca çok şey biriktirdin. Sadece eşyalar değil. Ayrıca keşke biriktirmeseydim dediğin şeyler de oldu.
- Yanlış sözler,
- Yanlış eylemler,
- Yanlış düşünceler.
- Yalanlar, küfürler, hırsızlık, kibir, kötü düşünceler... ve daha fazlası.
Bunları unutmak istersin. Ama hâlâ oradalar.
Bunu bir borç hesabına benzetebilirsin!
Ve... borçlar ödenmek zorundadır!
Tanrı’nın önüne çıkmadan önce bu borçların ödendiğinden nasıl emin olacaksın?
Ve bu büyük bir borç!
Onu asla ödeyemezsin! Her bir küfrün, lanetin ve yalanın bedelini Tanrı’ya karşı kim ödeyebilir?
Kesinlikle hiç kimse!
Dindar insanlar bunu yapabileceklerini düşünüyor.
İyi şeylerle kötü şeyleri dengeleyerek ödeyeceğini söylüyorlar.
Ama borç çok büyük. Ödenemez!
AMA İŞTE ÇÖZÜM!
2000 yıl önce Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih geldi. Senin ve benim kişisel borcumuzu gönüllü olarak ödemeye geldi. Tabii ki para ile ya da kredi kartıyla değil, ölüm cezasıyla.
Tanrı’nın gözünde senin ve benim hak ettiğimiz ölüm cezasını,
bizim yerimize o ödedi!
Ve sadece bu Tanrı için yeterli!
Çarmıhta, ölmeden hemen önce söylediği son söz şuydu:
"TAMAMLANDI!"
Üç gün sonra ölümden dirildi.
Eğer şimdi bağışlanmak ve borcunu kendin ödememek istiyorsan,
öncelikle Tanrı’nın yaratıcın olduğunu kabul et ve ardından O’nun senden istediği iki şeyi yap:
- Suçlu olduğunu kabul et ve bunu kendi başına asla telafi edemeyeceğini itiraf et.
- Tüm kalbinle inan ki İsa, şahsen senin için öldü ve borcunu tamamen ödedi.
Eğer bunu yaparsan:
- O andan itibaren Tanrı sizi her şeyinizle bağışlar.
- Yeni bir hayat vererek seni yönlendirmeye başlar.
- Ve 100 yıl sonra sonsuza dek O’nunla olacağından emin olabilirsin!
Sadece bunu yaparsan, sonsuz kutlamada O’nun yanında tekrar buluşacağız!
İsa dedi ki:
"Gerçekten, gerçekten size diyorum ki, benim sözümü işiten ve beni gönderen Tanrı’ya inanan kişi sonsuz yaşama sahiptir ve yargılanmaz, çünkü ölümden yaşama geçmiştir."
Comments
Post a Comment